16 Ocak 2024 Salı

Olumlamalar⋆.˚

 

Geçen sonbahar dedemin vefatı ve yıpratıcı bir  ayrılık sürecinin ardından oldukça çetrefilli bir sürece girmiştim. Enerjim, yaşama neşem hepsi bir daha geri dönmeyecekmişcesine kaybolmuştu. Sabahları kalkmak, gündelik işleri yapmak bile benim için o kadar zor olmaya başlamıştı ki. Kafamın içinde sürekli bu yaptıkların bir yere varmayacak. Hepsi anlamsız  bir çabalama diyen bir ses vardı. Sonra nasıl bilmiyorum ama spotify'da olumlamalara denk geldim. Dinlemeye başlayınca o kadar şaşırdım ki. Ses kayıtlarında dingin bir ses sürekli kendine iyi şeyler telkin ediyordu. "Aynaya bakmayı seviyorum." aynaya bakmak bile istemiyordum. "neyi seçersem seçeyim doğru yerdeyim." kendimi sürekli neyi seçersem seçeyim mutsuz ve bir şeyleri kaçırmış gibi hissediyordum. Neticede durmadan kendi içimde tekrar tekrar dönen  lanetli bir kaset vardı. Bilmiyorum insanın kendi iç sesinin farkına varması ve bunu dönüştürmeye çalışması çok önemli. Genelde bu tarz şeyleri hakir gören bir güruh var. Tabi zorlu bir depresyon vs bu tür şeylerle tek başına aşılmayabilir. Ama benim durumumda çok işe yaradı. Arkadaşlarım ne kadar dirayetlisin ne olursa olsun pes etmiyorsun tarzı şeyler söylediler. Benden gizli sırrımı istediler. Bende dinlediğim olumlamaları anlattım. Hmm bu muydu deyip istisnasız herkesten aynı cevabı aldım. Buruşan bir surat ve hiçte gizlenmeye çalışılmayan bir hayal kırıklığı ile birlikte. Toksik pozitiflik kavramının farkındayım.  Ama bu başka bir şey. Neyse sonuç olarak sabahları ve akşamları dinliyorum. Ara verdiğim zamanlar olsa da bana iyi geldiği için genelde terk etmiyorum. Kafama üşüşen kara bulutları dağıtıyor ve aksiyon almam konusunda bana enerji veriyor. Bilmiyorum sözcüklerin sihrine inanıyorum. Sürekli söylenen şeyler  başta inanmasakta sonra içimizde kök salan derin duygulara dönüşüyor. 


Ne yerdeyim ne gökte

  Bir kere bir öğretmen çok yoğun ve buhranlı bir zamanı tarif etmek için “ne yerdeyim ne gökteyim” demişti. Bende öyle hissediyorum. Tembel...