29 Nisan 2024 Pazartesi

Burçak tarlası

 


Bugün tatlı kursuna gittim. Latte pasta yaptık. Elektrik bir arıza olduğu için pandispanyalar hazırladığımız halde krema için bekledik. Bu yüzden biraz gecikme yaşadık. Benim özel dersim olduğu için kursun sonuna kalamadım. Elektrik arızası çözülene kadar gofre kurabiye yaptık. Hiçbirinin resmini çekmemişim. Dersim bittikten sonra Y. ve ailesi bizim bahçeye pikniğe geldi. Arkadaki boş bahçeye buğday ekmişler.  Öylesine güzeldi ki. Gerçi Y. Olduğu için mi Pollyanna gibimiydim bilmiyorum ama bana çok huzurlu geldi. Balığı babam harika baharatların çok lezzetliydi birde defne yaprağı koymuş ki anlatamam. Bahçede tertemizdi. Otlar yolunmuş, budanmış oh dedim dünya varmış. Hemen uyumak istiyorum. Son siyah saçım kitabına başladım biraz onu okuyup uyuyacağım.

Bugün öğrendiğim ingilizce kalıp. Bunu bilmek için beynin olmasına bile gerek bu kadar basit anlamında. 


28 Nisan 2024 Pazar

sessiz pazar

 


Bugün uzun zamandır ihtiyaç duyduğum sessiz bir pazar günüydü. Ne yaparsan yap şöyle kendinle kalıp vakit geçirmedikçe olmuyor. Benim zihnimde cik cik öten kuşlar var anca yalnız kalınca susuyor bazıları. Normalde pazarları kendimi temizliğe verirdim. Ama bu pazar yalnızca lavaboyu yıkadım. 4 posta çamaşır attım. Başka bi şey yapmak gelmedi içimden. Dolapta kalan erimiş muzlarla truf benzeri bi şey yaptım ki çok ama çok lezzetli oldu. Kütüphaneden aldığım şiir kitabını karıştırdım. Son siyah saçım diye bir kitaba başladım. Akşam annemlerle yemeğe gittik. Tabağımı bitiremedim tabi. Ama ne kadar uzun zaman olmuş tüm aile bir yere gitmeyeli. Bir garip oldum. Kendime 10 cümle hedefi koydum. Ne garip aynı evde günlük konuşmalar dışında sohbet bile etmemek. Yakınların uzak, uzakların yakın olması ne garip. Yarından itibaren bir haftalık tatlı kursuna gideceğim çok ama çok heyecanlıyım. 

Tarif için tık
Arda Erol favori YouTuberım. İngilizce speaking konusunda kendime güvenimi getirdi. Her gün bir cümle kalıbını öğrenmeye çalıyorum buraya da not bırakayım.



27 Nisan 2024 Cumartesi

sahilde

 

bir nisan günü. ama hava kapalı. sahildeyiz ilk sahile gelişimiz. ben biraz üşüyorum. y. manzarayı çok beğenmiş çocuklar gibi şen. ben elinden tutuyorum ilk kez. o sarılıyor omzundan. tatlı bir golden biraz suda yüzüyor. sonra kuma gelip keyifle yuvarlanıyor. yaşam diyor bu kadar işte. bu minik anlara sahip olmak. iliklerime kadar yaşadığımı hissediyorum. ciğerlerime kadar yaşamla doluyorum

Ne yerdeyim ne gökte

  Bir kere bir öğretmen çok yoğun ve buhranlı bir zamanı tarif etmek için “ne yerdeyim ne gökteyim” demişti. Bende öyle hissediyorum. Tembel...